Yılan Kalesi manzaraları (Şahmeran efsanesi) Adana

Adı efsanelerle anılan Adana’nın Ceyhan ilçesine 13 kilometre uzaklıkta oldukça sarp kayalık bir tepenin üstünde eski kervan yollarını kontrol etmek için Ceyhan Ovası’na tamamen hâkim bir konumda bulunan bu kalenin Bizans döneminde yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Yöre halkı bu kaleye Şahmeran Kalesi de denmektedir.

Takriben ve tahminen Haçlıların Çukurova’yı işgal ettiği 12. yüzyılda Ceyhan Nehri’ne ve Ceyhan Ovası’na hâkim bir tepeye yaptırılmıştır. Ana maksat İpek Yolu’nu kontrol etmek ve kervanlarda söz sahibi olmaktır. Ticareti denetlemek için kurulan bu kale adeta doğa ile iç içedir. Tepenin sarp kayalık yapısı kaleyi oldukça korunaklı yapar. Fethedilmesi çok güç olan bu kalenin surları oldukça sağlam yapılmış. Üstelik düşmanın kalenin meydanına ulaşabilmesi için üç ayrı kapıdan geçmesi gerek. Kapıları birbirine bağlayan portatif merdiven düzeneği ise o dönemin şartlarına göre kaleyi fethedilmez bir yapı haline getiriyordu. 1357 tarihinden itibaren Adana’nın Ramazaoğlu Beyliği idaresine geçmesiyle kale terk edilmiş bir kale haline geldi. Kalenin asıl adı Kovara iken ünlü Türk gezgini Evliya çelebi tarafından Şahmeran efsanesinden ötürü 17. Yüzyılda Şahmeran Kalesi adını aldı. Anavarza, Tumlu ve Kozan kalelerinin de görüş alanı içerisinde olduğu kalenin ismi sonradan Yılankale diye anılmaya başladı.

Bu kale Gülek Boğazı’ndan Çukurova’ya yönelik saldırıları bertaraf etmek amacıyla savunma kalesi olarak da kullanılmıştır. Yılan Kale’nin güney yönüne bakan bir demir kapısı mevcuttur. En yüksek ve en kuzeydeki sarnıçların büyük bir kısmı şapel bulunmaktadır. Kalenin bendeleri adeta bir dantel gibi işlenerek hem şık hem sağlam yapılmıştır. Kalenin çeşitli duvarlarında Bizans, Haçlı ve Ermenilere ait alametler görülmektedir. Her bir onarımı yapan medeniyet kendi izlerini bırakmıştır. Ermenilerin yaptığı pervazlar, pencereler ve kapı üstü tonozları açıkça kendini belli etmektedir. Ceyhan Nehri’nin kıyısında bulunan kalenin dört cephesi vardır. Çevresi 700 metre civarındadır. Aralarında mazgal bulunan sekiz burç ikişer katlıdır. Sarp kayalar üzerine oturtulan kale sanat bakımından oldukça değerlidir. Yola bakan ve yukarı doğru açılan büyük ana kapı mazgallarla koruyor. Kapıdan girdikten sonra düz bir meydana kalenin avlusuna girilir. Buradan ayrıca gitmek istenen yerlere merdivenlerle ulaşılabilir.

                   Dıştan 700 metre kadar çevresi olan kale ikişer katlı 8 yuvarlak burçla tahkim edilmiştir. Burçlar ve araları tamamen mazgallı olup, bu mazgalların ortaları ateş etmek için deliklidir. Kale bedenleri adeti dantel gibi işlenmiştir. Kalenin güneye bakan bir demir kapısı vardır.

Kale içindeki büyük meydan her yönden birer merdiven inmektedir. Böylelikle meydandan kalenin her yönüne gidiş geliş kolay olmaktadır. Halk arasında “Şahmaran Kalesi” diye tanınan kalede söylentilere göre, Şeyh Meram adında bir kişi yılan besleyip terbiye etmiştir.

Yılanlı Kale Efsanesi – Hikayesi

Adana’da halk arasında “Misis yılanla, Ceyhan yelle, Adana selle gidecektir” diye bir söylenti vardır. Adana-Ceyhan arasındaki Yılankale’nin adı da “Şahmaran Efsanesi”ne karışmıştır.

Bir söylenti de şöyledir: Yılankale’de çok yılan yaşarmış. Yılanlar sütle beslenirmiş. Günün birinde sütsüz kalacaklar ve kaleden çıkıp Misis’e inerek orada yaşayanları sokarak, öldüreceklermiş.

Diğer bir söylenti de şöyledir: Çevrede yaşayan beylerden biri çaresiz bir derde tutulmuş ve yapılan ilaçlar hiç fayda etmez olmuş. Bir doktor, beyi iyi edecek olan şeyin “yılanların padişahı” Şahmaran’ın gözleri olduğunu söylemiş. Ama kimse Şahmaran’ı bulamamış.

Yılanların padişahı Şahmaran, bir zaman insanoğullarından birine büyük bir iyilikte bulunarak, onu yılanların sokup öldürmesinden kurtarmış. Şahmaran’ın saklandığı yeri bilen de sadece o kimseymiş. Bu insanoğlu, beyin vereceği ödülü kazanmak için Şahmaran’ı yakalamaya karar vermiş. Bu arada Şahmaran çok güzel bir kıza aşık olmuş. Bu kızı daha iyi görebilmek için kızın gittiği hamamın tepesine çıkmış ve oradan kayıp hamamın ortasına düşmüş. İşte onu takip eden ve onu çok iyi bilen insanoğlu Şahmaran ı bu hamamda öldürüp  gözlerini götürmüş . Efsane bu ya Şahmaran ın gözlerini yiyen bey de iyi olmuş

hakkında admin

Ayrıca Kontrol Edin

Muş ovasında karlı ilk bahar Lale ve murat Köprüsü manzarası

Muş (Ermenice: Մուշ, Kürtçe: Mûş), Muş ilinin merkezi olan ve ile ismini veren şehirdir. Ayrıca …

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

error: Content is protected !!