Cumhuriyet ve restorasyon
Cumhuriyetin kuruluşu: sıcak savaşın sonunda yıkılmış imparatorluğun içinden kurtuluş savaşı ile galip çıkan azınlığın yeni bir ülke yaratma ve yeni kültür yaratma ve gelişme dinamiği yakalamak için devlet eli ile kapitalistleşme projesi olarak doğdu. Liderinin yarattığı ülke iyi bir ordu bıraktı ama arkasında güçlü bir kadro bırakamadı. Liderin gidişi ile eski ye dönme yeniden eski kadroların iktidara gelme istekleri ve kapitaı list gelişme ikinci dünya savaşı ile sekteye uğradı. İnönü dönemi savaştan uzak bir durgunluk döneminden sonra tek partinin içinden çıkan sağ kadrolar menderes ile tekrar dış dünyadan yardım alarak iç dinamikleri yok etmeye( uçak fabrikasını kapatma) tüm yatırımları durdurarak dışardan motor (traktör ithal etmeye başladı böylece ithal dönemine geçişle birlikte menderes kendi ekonomik buhranı ile ilk dolarak devalüasyonu ile 3 liradan 9 liraya çıkması ile ekonomik buhran ordunun darbesine zemin sağladı.
Ayakta kalan cumhuriyetin ordu(60) darbesi ile tekrar eski cumhuriyet kadroları başa getirilmeye çalışıldı, ithalat ekonomisinden ihraç ekonomisine geçilmeye çalışıldı kısa bir dönemde ekonomik gelişme sağlayamadan ama sola kaymış olan cumhuriyet kadroları fazla tutunamadan tekrar eski sağ kadrolar kolayca halkın dilinden ve dininden iyi anladıkları için demokrat parti çatısında toplandılar ve İkinci İnönü hükümetinin ömrü ekonomik gelişme sağlayamadığından yine kısa sürdü. Ve Tabii dünya sola doğru dönerken Türkiye’de de sol ve gençlik Avrupa ile beraber 67 kuşağı toplumu demokratize etmeye sol fraksiyonlar toplumu politize etmeye başladı. Ekonomi çok iyiye gitmezken ordu bu sefer sol fraksiyonları durdurmak için 72 darbesi yaptı. Ama toplum sol fraksiyonlu gençlerin asılması ile daha da politize oldu. Aleviler sola kayarken Sünni ve mezhepler sağa ve dolayısıyla devleti ele geçirdiler. Şafi mezhepleri doğuda etkin olduklarından daha da sağ kayarak Arap felsefesinin içinde kendilerine tarikatlar kurmaya başladılar. Arapların içinde çıkan tarikatlara doğru yaklaştı. Cumhuriyetin atılım ve gelişme dinamikleri Avrupa nın kendine pazar olarak tutma çabaları hep çatışma içinde kaldı.