Kar beyazdır Pamuk kale kardan daha da beyazdır

Pamukkale Travertenleri’nde dikkat edilmesi gerekenler

Önceden bölgeye yapılan oteller Pamukkale Travertenleri’nin çok yakınına inşa edilmiş. Aynı zamanda gelen turistler ise daha jel halinde olan Kalsiyum Karbonat çökelip sertleşmeden üzerinde dolaştığı için bu kar beyaz travertenler birikememeye başlamış. UNESCO Dünya Mirası Listesinde olan tüm yerlerin düzgün bir şekilde korunması gerekiyor. Eğer korunmazsa UNESCO bu unvanı geri alıyor. Bu unvanın alınması da o yerin turizm açısından olumsuz etkilenmesine neden oluyor.
Pamukkale travertenleri, 400 bin yıl önce bir dizi depremle Büyük Menderes havzasında termal suların oluşturduğu bir görsel şölen. Denizli de yer alan Pamukkale, her yıl milyonlarca insanın ziyaret ettiği karbeyazı travertenleri, büyüleyici Kleopatra Havuzu, Hierapolis Antik Kenti ile ünlü. 1000 yıldır kaplıca hizmet veren bu doğa şaheserinin terasları, kaplıca suyundan çökelmiş karbonat minerallerinden oluşuyor. Dünya’da hem doğal hem kültürel özellikleriyle UNESCO Dünya Mirası Listesine girmiş 29 yerden biri aynı zamanda. Kapadokya ile birlikte yabancıların Türkiye’de en çok görmek istedikleri doğal güzelliklerin başında.Pamukkale Travertenleri, kaynak sulardan ve traverten teraslı tepelerden meydana geliyor. Çökelez Dağının eteklerinde yer alan ve ovadan 100–150 m. yükseklikte uzanan bu terasta yaklaşık 6 km. uzaklıkta Pamukkale’yi var eden, travertenlerin oluşumunu sağlayan termal kaynaklar yer alıyor. Travertenler Kadı Deresi yakınındaki Domuzçukuru adı verilen alandan başlayarak kuzeydeki Nekropol’ün son mezarının yanından akan Çaltık Deresine kadar uzanıyor. 50 m. yüksekliğinde yaklaşık 3 km. uzunluğunda ve 250–600 m. genişliğindeki bu travertenlerin oluşumunu termal sular sağlıyor.

Kaynaktan çıkan termal su 320 metre civarındaki bir mesafeyi kat ederek traverten başına gelerek buradan da kar beyazı rengindeki traverten katmanlarına dökülerek 240-300 metre kadar yol kat ediyor. Kalsiyum karbonatla doymuş su güneşin altında buharlaştığında ortaya ilk önce jel halinde beyaz travertenlerin pamuksu görüntüsü çıkıyor ve katılaşarak yüzeyi kristalleşmiş kayalara dönüşüyor. Bileşiminde kalsiyum karbonat dışında sülfat, sodyum, demir, potasyum, magnezyum, serbest karbondioksit bulunuyor.

Tortullu kayaç traverten terası, pamuk gibi beyaz ve ilk halinin yumuşaklığı nedeniyle Pamukkale adını alan bölgede, 33-35 °C sıcaklık aralıklarında 17 adet sıcak su alanı bulunuyor. Antikçağdan bu yana şifalı suları ile tanınan ve o zaman da günümüzdeki gibi şifa bulmak isteyen ziyaretçilerini ağırlıyor. Şifalı suları sindirim, solunum, dolaşım ve deri hastalıklarına iyi geliyor. Bir zamanlar travertenleri yok etme aşamasına getiren; antik hamam yapısı ile travertenlerin arasında yer alan otellerin kaldırılması ile tekrar eski beyazlığına kavuşmtu.
Pamukkale’nin mitolojide nasıl oluştuğu hakkında birkaç hikâye var. Efsaneye göre bu benzersiz coğrafya yakışıklı çoban Endymion ile Ay Tanrıçası Selene’nin aşkının ürünü. Çoban Endymion aşkı Selene’ye tam burada kavuşmuş. Bir araya gelmenin mutluluğuyla kendisinden geçerken ineklerini sağmayı unutmuş. İneklerin memelerinden süzülen sütler Pamukkale’yi oluşturmuş.
Diğer bir hikayeye göre bir çoban kızı bir gün artık çirkinliğinden bıkarak canına kıymak ister ve kendini Hierapolis’in sularına bırakır. O sırada oradan geçen bir prens atından fırlayarak kızı ölümden kurtarır.
Hierapolis sularının şifalı olduğunu bilmeyen çoban kızı, prense öfkelenir. Prens, “Bu kadar güzel bir kızın neden ölmek istediğini anlayamadığını” söyler. Çoban kızı şaşkınlık içerisinde sudaki aksine bakar. Gerçekten de o çirkin kız gitmiş, yerine dünyalar güzeli bir kız gelmiştir.
Gerçeküstü güzelliğiyle Pamukkale’nin hemen yanı başında “Kutsal kent” anlamına gelen Hierapolis Antik Kenti yükseliyor. Hierapolis, hamamları, havuzları, gösterişli kent kapıları, amfitiyatrosu, gymnasiumu, tapınağı ve travertenleri ile gördüğüm en güzel antik kentlerden. Hierapolis Antik Kenti ve Pamukkale, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine 1988’de girdi.
Bölgede ilk olarak kimlerin yerleştiği kesin olarak bilinmiyor. Antik kentin MÖ 2. yüzyılda Bergama krallarından II. Eumenes tarafından kurulduğu, adını Bergama’nın kurucusu Telephos’un karısı Amazonlar kraliçesi Hiera’dan aldığı sanılıyor
.
Lykos Nehri Vadisine hâkim Hierapolis Antik Kenti, Büyük Konstantin döneminde Frigya bölgesinin başkentliğini yapmış, Bizans döneminde Piskoposluk merkezi olmuş. MÖ 133 ve MS 60’ta meydana gelen korkunç depremler şehri yıkarak Helenistik dokusunu kaybettirse de sonrasında Romalılar tarafından ızgara plana göre yeniden inşa edilmiş. Antik şehir merkezinde günümüzde görülen kalıntılar Roma dönemindeki yapılaşmaya ait.
İsa’nın on iki havarisinden Aziz Philippus burada Hristiyanlığı yaymış ve öldürülmüş. Hierapolis bu nedenle Hıristiyanlar için ayrı bir öneme sahip. Üç güneybatı Frigya kenti olan Hierapolis, Laodikeia, Kolossai kentleri Hristiyan dinini kabul etmişlerdi. Doğu Roma döneminde piskoposluk merkezi ilan edilen şehir, Romalılar döneminde çok sayıda yabancı uzak ülkelerden burayı ziyarete geliyordu. Hac ibadeti için Hierapolis’e gelen her erkek, şehre girmeden önce saçlarını ve kaşlarını kesmek zorundaydı
Doğa ile tarihin eşsiz buluşması Pamukkale, Antik dönemde hem şifalı suları hem de Aziz Philip’ten derman arayanların akınına uğruyor. O dönemin zenginleri yaşamlarının sonuna doğru gelip buraya yerleşmiş ve burada ölmüş. Şehrin nekropolü bu yüzden oldukça görkemli anıt mezarlarla dolu. MS 13. yüzyılda Selçukluların egemenliğine giren kent, 14. yüzyıldaki depremden sonra tamamen terk edilmiş.

Cehennem Kapısı “Pluto’s Gate” veya “Ploutonion” adıyla tanınan mağara Hierapolis’te yer alıyor. Burası Tanrı Plouton ve eşi Persophone’nin hüküm sürdüğü yeraltı dünyasının giriş kapısı olarak kabul ediliyordu. Cehennem Kapısı Plutonium’un yanında büyük bir kutsal alan var, Apollon Tapınağı. Tapınak, eski ve dini mağara olarak bilinen Plutonion üzerinde kurulmuş.
alıntı https://yoldaolmak.com/pamukkale-travertenleri.html

hakkında admin

Ayrıca Kontrol Edin

Muş ovasında karlı ilk bahar Lale ve murat Köprüsü manzarası

Muş (Ermenice: Մուշ, Kürtçe: Mûş), Muş ilinin merkezi olan ve ile ismini veren şehirdir. Ayrıca …

Bir yorum

  1. Pamukkalenin artık kar beyazlığı kalmadı.. Her geçen gün beyazlığı soluyor, akan zengin mineralli su kaynakları kuruyor.. Gereken önlemler alınmazsa yakın gelecekte kararmış bir pamukkale göreceğiz gibi..!

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

error: Content is protected !!