İÇİNDEKİ DEVİ UYANDIR

                     İnançları yaratma ve yıkma potansiyeli korkunçtur. Tâ yüreğinizde, yapabileceğinizin en fazlasından daha azına razı olmamaya karar verdiğiniz için bu kitabı aldığınıza inanıyorum. Rüyalarınızı boşa çıkarmak yerine istediniz vizyonu yaratacak gücü koşumlandırmayı gerçekten istiyor musunuz? O zaman sizi güçlendirecek inançları seçin içinizdeki en yüksek niteliklere seslenen bir kadere doğru yürütecek imanlar yaratın. Aileniz, işiniz, çevreniz ve ülkeniz bundan azına layık değildir (128)
                    Liderler güçlendirici inançlarla yaşayan, diğer insanlara da kendilerini sınırlayan inançları değiştirip tam kapasitelerine ulaşmayı öğreten kişilerdir. Hiçbir kimse onlara üstesinden gelinecek zorlukları aşmanın zevkini vermemiştir. Sonuçta çocukların kendine inancı gelişmemiştir. Bir şeyi başarmaya zorlanmak, sonunda bunu becerip, gücünün nelere yettiğini görmek, onların tecrübeleri arasında yoktur. Oysa insanlar zorlanma, meydan okuma gibi şeylere cevap verirler. (129)
Acaba insanların çoğu neden değişikliğin çok uzun süreceğini sanır. Besbelli bunun nedeni, o değişikliği iradeleriyle  gerçekleştirmeye defalarca uğraşmış, başaramamış olmalarıdır. O zaman tabii değişiklik yaratmanın çok uzun ve zor bir süreç olduğunu varsayarlar. Aslında zor olmasının tek nedeni, çoğumuzun nasıl değişeceğimizi bilmeyişimizdir. Etkin bir stratejimiz yoktur. Eğer kalıcı bir değişiklik istiyorsak irade tek başına yetersiz kalmaktadır. Çabuk değişemeyişimizin ikinci  nedeni de bizim kültürümüzde bir takım inançların bulunması, bunların kendi içimizdeki gücü kullanmamızı engellemesidir. Kültürel olarak biz ani değişikliklere olumsuz asosiyasyonlar bağlarız. Çoğu kişi için hızla değişmek demek, zaten başlangıçta da pek bir sorunumuz yokmuş demek oluyor. Madem ki o kadar kolay değişebiliyordun, neden haftalar önce, aylar önce, yıllar önce değişip de sızlanmayı kesmedin? Gibi havalar esiyor (135)
                 Uzun dönemli değişiklik yaratmayı başaracaksak, bizim de yapmamız gereken tam bu. Değişikliği bir kere yaratınca derhal takviye etmemiz gerekir. Ondan sonra da sinir sistemimizi şartlandırıp, bir kere değil sürekli başarmayı öğrenmek zorundayız.() aynı şeyi duygularımız ve davranışlarınız içinde geçerlidir. Kendinizi başarıya sevgiye kokularınızdan kurtulmaya şartlandırmamız gerekir. Şartlandırma sırasında, bizi sürekli ve ömür boyu başarıya otomatik olarak götürecek paternleri de geliştirebiliriz. (139)
                NAC (nöro-asosiyatif şartlanma) Nac aslında sinir sisteminizi adım adım şartlandırarak, yönelmek istediğiniz şeyleri zevke, kaçınmak istediğiniz şeyleri acıya bağlayıp, hayatınızda irade gücünü sürekli kullanmaksızın başarıya ulaşmak demektir. Unutmayın, sinir sistemimizde asosiyasyonları  yapmaya şarlandığımız şey bizim duyu ve duygularımızıdır. Bu nöro-asosiyasyonlar, bizim duygularımız ve davranışlarımız üzerinde etkilidir. Nöro-asosiyasyonlarımızın kontrolünü elimize aldığımız zaman, hayatlarımızın kontrolünü de almış oluruz. Hiçbir şey değişmez; biz değişiriz.”  Henry david Thoreau   (140)
Derleyen:İbrahim Can.. Yazar Anthony Robbins

hakkında admin

Ayrıca Kontrol Edin

Ulukaya ve Yörecik(zengök) Murat nehri manzaraları

Murat nehridiyadinden doğup Muş iline kadar süzülerek gelen murat nehri muşun 1600 rakımı üstünde iki …

2 Yorumlar

  1. İlgi çekici bir yazı dizisi olmuş 🙂

  2. Evet doğru, beynimizi bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönden geliştirmediğimizde negatif yönde bir gerileme başlıyor ve bu kişide kişilik, karakter ve davranışsal bozukluklarıda beraberinde getiriyor.

Bir yanıt yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

error: Content is protected !!