Uzun Yürüyüş
İlk hatırlayabildiğim
Küçük güzel çizdigim resim
İlk sıraya oturuşum
Yeni yeni arkadaşlarım.
Sonra çok eskilerden hatırladığım
Acı tatlı anılarım
Uzun yürüyüşün başlangıcı hepsi
Hatırlayamadıklarım büyüklerimde kaldı
Hatırladıklarım bende
Hayaller kurardım kocaman hayaller
Büyüklerim hayallerini satardı bana
Benim hayallerim onların ki kadardı.
Ben babamın küçüğüydüm
Sonrasında ona benzedim biraz
O kadar uğraş vermişti oysa
Onu yapma bunu yapma şunu yap bunu yap
Bir kulaktan girer öbür kulaktan çıkardı hep
Yinede bir şeyler kaldı bende
Taklit ederek geliştim büyüdüm
Artık babam kadardım
Biraz oradan biraz buradan biraz şuradan
Hocadan hacıdan arkadaşlardan dedelerden anneden
Ögrendiklerimle basladım uzun yürüyüşe
Nice anılar kaldı geride
Nice yalnızlıklar kaldı bende
Çevremde yeni doğanlar gördüm
Komşulardan bir bir uzun yolculuğa gidenler
Belki geriye hiç gelmediler
Yeni doğanlar sanki gidenlerin yerine gelir gibiydiler
Gidenleri adı konurdu sanki onda yaşatırlardı
Komşulardan bize de geldi.
Uzun yürüyüşün son yolculuğu
Önce dedem sonra babaannem
Göçüp gittiler bu dünyadan
Yeni yeni yeğenler geldi dünyaya
Eskiler göçüp giderken bin gönül dolusu gözyaşı
Yeniler gelirken bin gönül dolusu gülüş
Hep beraber yaşadık ailecek.
Tabii uzun dargınlıklarda yaşadılar için için üzüldüler
Her üzüntü bir hücre kopardı bedeninden
Sonrasında evimizin direği babamız alıp gitti başını…….
Ve sanki büyük bir parça koptu yüreğimizden
Bıraktığı boşluğu doldurmak kolay mı?
Bu sebepledir ki nerde bir kuşun kanadı kırılsa
Nerde büyük bir acı yaşansa
Ve hatta eski Türk filmlerine bile
Kendiliğinden boşanır gözlerimin yaşı
Görenler ne oldu gözlerine dediğinde
Anlatamam ki içimden kopan fırtınaları,
Benden alıp götürdüklerini anlatamam ki.
Birde üstüne eklenen ayrılık acısı
Beni tümden yaptı yufka yürekli
Bu uzun yürüyüşün en son heykelini
İbrahim Gözel