Doğal ayıklanma ve canlılık ve suç olgusu

               Cezalandırmanın özünde bir gücün bir başka şey üzerinde tahakkumiyet kurmasıdır.  Bu doğanın içindeki enerjinin başka bir enerjiye dönüşmesine neden olurken insan yada canlı üzerinde ya canlının yok edilmesi  veya yaşama alanının sınırlandırılmasına neden olmaktadır. Bir canlı başka bir canlı üzerinde tahakkumiyet  kurması kendinin bir enerji oluşundan değil bir canlı enerjinin var olması ve enerjisini de kendini idame ettirmek için ya bir şeyi ele geçirmesi yada kendisinin kılması gerekiyor.  Bu canlı iradenin ancak bir şeyi istemek onu elde etmekle kendisini tezahür etmektedir.

                  Canlının canlı üzerindeki hakimiyet kurması yeni yaşam alanları yeni yaşam biçimleri yaratırken bu doğal seleksiyon içinde en rafine en becerikli olanların hayatta kalması ile sonuçlanmıştır. Bunun sonucunda bir canlı bir başka canlı üzerinde kendine yaşama hakkı kurmuştur. Ve canlıların tüm mücadelesi yeniden var olmak  ve canlılığını en küçük parçasında sürdürmektir.  Ama bu canlı doğa canlıların kendilerini yaşan alanları seçerken her zaman ihtiyacı kadar tüketme ilkesi ile denge kurmuştur. Bir canlı bir başka canlıyı parçalarken ihtiyacından fazlasını parçalamaz hatta bir canlı türünü diğer bir canlı türü azaltarak çeşitlilerin doğal seleksiyonuna (zayıfların yok olması güçlünün ayakta kalması) tabii tutmaktadır. Yukarda belirttiğimiz denge böylece kurulur. Her canlı bir diğerine aynı zaman tam üstünlük kurabilecek donanıma sahip değildir. Çünkü canlılığın bir parçası ile bu eylemini tamamlamaktadır. Hayvansal dürtülerini akıl boyutunda kullanamamaktadır. İnsan gibi yok edici  değildir.

hakkında admin

Ayrıca Kontrol Edin

tiwitter yazılarım15

Milliyetçi ümmetçi ile milliyetçiler karşı karşıya. Pragmatist yaklaşımla mafyalaşan milliyetçi parti ümmetçi, anti milliyetçi söylemi …

Bir yanıt yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.