ÖZGÜR TOPLUM SÖZLEŞMESİ
Din dünyası gercek dünyanın yansımasından başka bir şey değildir.( 96)
Maddi üretim sürecine dayanan toplumun yaşam süresi kendisini saran mistik tülü üretimin serbestçe bir araya gelebilen insanlar tarafından ve saptanmış bir plana uygun olarak bilinçli bir biçimde düzenlenmesi sağlanmadıkça soyulup atılmaz (95)
Marks mistik tülün atılması her toplumun bir maddi temelinin olduğunu ve gelişme sürecinin kendiliğinden oluşmuş ürünleri olan bir dizi var oluş koşulunun bulunmasını da öngörür demektir. Demek ki toplumların yeni örgütlenme biçimlerinde bile yine bir dizi var oluş koşulunu kendiliğinden üreteceğini söylemektedir
Öyleyse her zaman var oluş biçimleri toplumda yaşayacaksa dini tümden ortadan kaldırmak mümkün olmayacak sadece yeni toplumun kendini o var oluş biçimlerini kendi üretim yapısına yorumlamasında kalacaktır. Her üretimdeki örgütlenme biçimi kendi mistik örtüsünü yaratmak zorundadır. Toplum özgürleşmesi kadar dahası mistik havaya ihtiyaç kalmayıncaya kadar.
İster sözel (türel) ister yazılı(yasal) sözleşme olsun her biri toplumun ekonomik örgütlenme yapısından kaynaklanır. İnsanlar bu tür sözleşmelerin yaptırımları ve kurallarını koyacak o günkü üretim yapısını her türlü şekilde maksimize ederek hayatta kalmaya ve başat olmaya devam eder.
Öyleyse bu sözleşme nasıl kapitalistin işçiye imzalattığı metindeki sözleşmeyi yapar ve bunu da kabul ettirir.ettirmez yasal olarak da güçlerle donanır
Her üretim biçimi zımni yada belli kurallarını irade arasındaki mutabakatından başka bir şey değildir
(Marx) bu sözleşmede ifadesini bulan bir hukuksal ilişki bir sözleşme gelişmiş bir yasal sistemin bir parçası olsun yada olmasın iki irade arasındaki bir ilişkidir. Bu haliyle iki insan arasındaki gerçek ekonomik ilişkinin yansımasından başka bir şey değildir. Bunun gibi her hukuksal sözleşmesinin konusu belirleyen şey işte bu ekonomik ilişkidir. (100)
Yeni toplumumuzda yapmamız gereken şey öyleyse yeni sözleşmedir. Nasıl sözleşme yapma yetkisini elinde bulunduran kişi tek taraflı bir biçimde düzenleyerek mülksüzleri kendilerine köle serf proleter(işçi) yaptıysa yeni toplum üyeleri bir mülk sahibi gibi değil bir özgür birey gibi yaptığında dolayısıyla karşısındakini bir işçi sözleşmesi değil özgür emekçi özgür toplum olarak sözleşme yaptığında yeni toplum özgür toplum olarak hayata adımını atacaktır.
Nasıl serfler köyleri boşaltarak proleter olmak için şehirlere göçmüşse ve daha zor şartlarda çalışmasına rağmen serf olmaya köye geri dönmeye razı olmamışsa yen toplumda proleter belki özgür emekçiler birliğinde daha zor şartlarda çalışması gerekecektir. Ama bu birliğin toplumca öğrenilmese ve rüştünü ispatlaması ile mümkündür.
Doğal madde doğanın kendi kendini yeniden üretmesi aracı olduğuna göre yine ham madde insanın kendi doğasını yeniden üretmesine hem aracı hem de kendisidir
Madde ilk sahiplenilmesi ile nasıl mülkiyet doğuruyorsa bu hem madde üzerinde emek gücünün işlemesi ile ayrı yarı mamul ve mamul madde haline gelerek bir degişimin değeri ve kullanım değeri yaratır.