Gençlikteki günlüklerim

Sevgiye ve sevgiliye yazmak

Hayatım üç nokta gibi hala devam ediyor Şimdilik kendim noktalayamıyorum. Noktalayamadığım gibi kendim noktada koymak istemiyorum Şimdilik her şey gibi oda öylesine gidiyor. Gitmesine ama…

Bitmiyor işte heyecanlar coşkular yükseldiğinde aynı grafikle çakışıyor. Ve artık ne coşabiliyor nede düğünlerde oynayabiliyorum. Yolumu serbestçe çizemiyorum. hedeflerime yaklaşamıyorum. İçimdeki yeşeren sevgi ve sevgi nesnesi bir türlü aman vermiyor. Verimli olacağımı sanırken günümü tek yönlülük içinde var edebiliyorum ama amalar engelliyor.

              Mektup yazdım kıza tarihsiz ve başlıksız ocağın 29 (89 lar)  falandı ama hala atabilmiş değilim. Soyadını bilmiyorum ona iletmek isterdim her şeyi, hemen her şeyi engelledi ama yazmamı engelleyemedi. Her şeye rağmen yazdım. Ankara da olsam her şeye rağmen konuşurdum. Hatta her şeye rağmen ne düşünüyorum biliyor musunuz? Onu kırdığımı bildiğimi bile bile telefon etmeyi. Belki son kez ya da bir şeyin başlangıcı yada eski arkadaşlığa dönüş. Her şeyin iyiye olumluya yönelmesini istiyorum.

              İnsanlara artık daha değişik yaklaşmaya açıkçası onlara ulaşmak için yaklaşmaya çalışıyorum Bir nebze başaramıyorum da Bu kıza da ulaşmaya çalışmıştım. Hatta sıfırdan tek yönlü hisler ve bilinçle yüklü. Bilincin bende  bir şeyler alıkoyarken hislerim yalnız bırakmıyor. Açıkçası insani olan insan içinde yaratılan hisler gene insanlarla başlayıp insanlarla bitiyor. Şu an ki ortama bu hisleri yaşatmaya elverişli olmadığı gibi kendi yaşam kanallarımı var etme mücadelesi sürdürüyorum.

            Kıza yazmak isterdim. Tüm güzellikleri ve güzel bildiklerimi bir sevgi ile paylaşsaydım. Şimdi bunları düşünme yerine daha somut daha gerçek olan şeyler hayallerimi kurma mücadelesi vermek. Bu da bana büyük coşkular verecekti. Şimdi diyorum yani yazarken şu an bir olumsuzluğun gediğini kapatmaya çalışıyorum. Üstelik her şeyi silip süpüremiyorum da. Bunun yerine bir başkası da olabilir ama nasıl

              Bir arkadaşın dediği gibi önüme çıkana balıklama atlamakta istemiyorum. Gene ince eleyip sık dokumak yada naiflik. İkisi de olmamalı ama sevme sevgi kendini yaratmalı. Tabi ki karşılıklı olmalı. Tek yönlü sevgi tek yönlü ızdırabı da yanıbaşında getiriyor. Tek başına mantık çalışmıyor. Çalışsa bile eylemle denenip sınanmıyor. Hep kendinde kalıyor. Tezeğin kendini ısıtması gibi durmadan için için yanıyor. Zaten kendisinin ısınmaya ihtiyacı olmadığı gibi

 

hakkında admin

Ayrıca Kontrol Edin

Geçmişe Yolculuk

          Kışla mahallesinde büyümeye başladığımda en çok bağlarımızı hatırlarım. Dereboğazında ki …

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

error: Content is protected !!